Hapşırık ve Spiritüalizm: Tarihte de karşımıza çıkıyor!
Hapşırık, yüzyıllardır gizemli bir olay olarak görülmüştür. Örneğin, Romalılar hapşırığı tanrıların varlığına bir işaret olarak kabul ederdi. Hatta İmparator Tiberius, biri hapşırdığında onu kutsayarak olası kötü ruhlardan korunmaya çalışırdı.
Hindistan'da ise hapşırık, gelecekte olacak olaylar hakkında ipuçları veren ilahi sinyaller olarak görülürdü. Mahabharata destanında, birçok karakter hapşırıkları kaderin bir işareti olarak yorumlamıştır.
“Çok Yaşa” demek, çok eskiye dayanan bir gelenek!
Birine hapşırdığında "çok yaşa" demek aslında çok eskiye dayanan bir gelenektir. Eski inanışlara göre, hapşırık sırasında ruh vücudu terk edebilirdi.
Başka bir teoriye göre, hapşırık bir kötü ruhun vücuttan çıkmasını sağlıyordu. Hatta şeytanın birinin ağzına girebileceğine inanılırdı! Bu yüzden insanlar esnerken ağızlarını kapatmaya başladı. Günümüzde bu gelenek hala devam ediyor.
Vücudumuz bizlere sürekli sinyaller gönderiyor. Eğer hapşırıkların anlamını keşfettiyseniz, vücudunuzdaki kaşıntıların ya da doğum lekelerinin anlamlarına göz atmaya ne dersiniz ? 👀✨