Özgüven eksikliği nedir ve nasıl başa çıkılır?
Özgüven eksikliği psikolojik bir problem olarak görülebilir. Kendini dış dünyaya kapama, sosyalleşmekten ve başaramamaktan korkma gibi belirtileri vardır.
Özgüven, kişinin kendisine yönelik olumlu duygular geliştirerek kendini iyi ve yetkin hissetmesidir. Kişi, bu durumda çevresindekilerle daha barışık olur, yeni işlere ve projelere atılmaktan çekinmez. Cesaret ya da yüreklilikten farklıdır. Özgüven sahibi insan, iyi ve kötü yönlerinin farkındadır ancak iyi yönlerini cesurca öne çıkarmaktan ya da kötü yönlerini geliştirmeye çalışmaktan çekinmez. Kendini olduğu gibi görür, güçlü ve zayıf yönlerini kabul eder.
Özgüven eksikliği kader değildir, çok kolay bir şekilde giderilebilir. En kolay giderilme yolu, yapamayacağımıza inandığımız sorumlulukların altına girmektir. Başka bir deyişle “Asla yapamam” dediğimiz ne varsa tam olarak onu yapmaya gayret etmektir. Bu, yalnızca çok basit bir karar anı, değişmeye yönelik kararlılık ve irade gerektirir.
Kişi, kendisine zor görünen işlerin altından kalkabildiğini gördükçe benliğine duyduğu saygı artar, kendini daha güçlü hisseder ve kendisine olan güvenini yeniden kazanır. Kendi koyduğu sorumluluğu yerine getiren kişi, olayı sonuçlandırdığı için başarı duygusuna ulaşacaktır. Başardığına inanan bir insanın, hayattaki motivasyonu artar. Başarabildiğini gördükçe , özgüven eksikliği yerini yavaş yavaş kendinden daha emin, daha kolayca inisiyatif alan ve kendini daha güçlü bir şekilde gösterip ifade edebilen bireylere bırakır.
Özgüven eksikliğinin belirtileri nelerdir? Bu sorunu yaşayan kişi nasıl davranır?
- Herhangi bir karar almak ya da eylemde bulunmak için cesaret toplayamaz, başarısız olma korkusu her zaman baskın gelir.
- Diğer insanların fikirlerinden korkar, kendi fikirlerini belirtmekten ya da savunmaktan çekinir, itiraz görünce hemen geri çekilir.
- Eleştirilmekten ya da övülmekten korkar; iyi ya da kötü bir yorum karşısında aşırı ve nedensizce kaygı duyar.
- Başkalarını taklit eder; birilerine yaranmak üzere onun gibi davranır, kendi kişiliğini yansıtmaktan kaçınır.
- Başkalarının daha iyi, daha başarılı olduğunu düşünür.
- Toplum içine girme korkusu yaşar. Sosyal ortamlardan kaçınır, özellikle topluluk içinde öne çıkmayı (konuşmayı vs.) gerektiren durumlardan kaçar.
- Herhangi bir işe başlarken başkalarının onayını almak ister. Başkalarının fikirlerine danışıp onayını almadan harekete geçemez, kendi kendine karar veremez.
- İnsanların söylediklerini ve düşündüklerini kendine göre yargılamak. Kendi yargılarını kıstas alıp başkalarının gözündeki değerini ona göre ölçer.
- Göz temasından olabildiğince kaçınır. İnsanlarla konuşurken gözlerini sık sık kaçırır.
Hakllisiniz ama bir seye hesabakatmayiunutuyorsunuzcocugunuzuozguvenieksikolsadaolmasadasosyelolsadaolmasadacaliskanolsadaolmasadaosiarkasindaolunherkesinyapisibaskahuyubaska
Eda, 5 yıl önce